Tokat Semazen Ekibi İlahi Grubu (Profesyonel Ekip) 0532 621 …
GRUP HÜKÜMRAN- VİDEOLARIMIZI İZLEMEDEN KARAR VERMEYİN
TOKAT’DA VE İLÇELERİNDE İLAHİ GRUBU & SEMAZEN EKİBİ 0532 621 31 93 – (ALMUS, ARTOVA, BAŞÇİFTLİK, ERBAA, NİKSAR, PAZAR, REŞADİYE, SULUSARAY, TURHAL, YEŞİLYURT, ZİLE)
www.gruphukumran.com – www.bizorganizasyon.com
Mustafa Olcay:
0532 621 31 93 (Turkcell)
0555 228 62 39 (AVEA)
0542 480 25 50 (Vodafone)
VİDEOLARIMIZI İZLEMEDEN KARAR VERMEYİN…
TOKAT’DA VE İLÇELERİNDE İLAHİ GRUBU & SEMAZEN EKİBİ 0532 621 31 93 – (ALMUS, ARTOVA, BAŞÇİFTLİK, ERBAA, NİKSAR, PAZAR, REŞADİYE, SULUSARAY, TURHAL, YEŞİLYURT, ZİLE)
Ehemmiyetine binâen, nikâh mevzûunu biraz daha îzah edebilir misiniz?
Nikâh peygamberlerin yolu, Rasûlullah’ın sünneti, neslin baharı, erkek ve kadının şeref ve edebi, nâmus ve iffetin kalesi, insan soyunun hayvanlardan imtiyâzı, yani üstünlüğüdür.
Nikâhın iki erkek şâhitle gerçekleşmesi, kadın-erkek beraberliğinin içtimâîleşmekte (sosyalleşmekte) temel bir unsur olması sebebiyle herkese duyurmak içindir. Çünkü o beraberliğin başkalarınca da bilinmesine ihtiyaç vardır. Herhangi bir niyetin ortaya konması, her zaman şâhitlere muhtaç değildir. Ancak evlilikte şâhitlerin şart koşulması, nikâh akdinin cemiyetin bütününe yönelik bir kabullenişi gerçekleştirmek içindir. Çünkü bekâr olarak bilinen kız veya erkeğe her zaman yeni talepler olması mümkündür. Fakat nikâh akdi ile îlan edilmiş ve duyurulmuş bir evlilikten sonra artık o kıza ve erkeğe muhtemel talepler bitirilmiş, böylece eşleri sadece birbirine ait kılan sıhhatli bir âile yuvasının temeli atılmış olur. Bunun için bir bakıma iki şâhitle yetinilmez de düğün-dernek yapılarak bütün bir toplum nikâh akdine şâhit hâle getirilir. Dolayısıyla düğünler, huzurlu bir yuva kurmanın memnuniyetini paylaşmakla beraber aynı zamanda nikâh akdini herkese îlan edip duyurmak maksadından doğmuştur.
Hâsılı bütün özellikleriyle nikâh, insan yaratılışındaki üstün yapı ve haysiyeti korumak yönünde bize emredilmiş ilâhî bir kanundur. Dolayısıyla İslâm’a göre nikâh; nesil yetiştirmek, evlât terbiyesi, âilenin muhafazası, insanlık haysiyetinin korunması bakımından muazzam ve vazgeçilmez bir âile temelidir.
İslâm bu temele öylesine ehemmiyet verir ki, ona suikastta bulunan çürük ve sefil münasebetleri tamamen reddeder. Bu itibarla nikâh dışı rezaletlerin en kötüsü olan “zina”fiilini, en ağır bir haram olarak yasaklar. Zira o çirkin hâl; nikâhın zarâfetine, güzelliğine ve meşrûiyetine çılgınca bir saldırış; bir nesli yok edici en acımasız bir cinayettir. Nikâh gibi bir saâdet ve huzur dünyasını, fuhşun murdarlığına değiştirmek kadar ahmaklık ve cehâlet olamaz.
Fazîletli bir millet ve memleketin sokakları rezalet manzaralarına tahsis edilemez. Meydanlar ahlâksızlığın harman olduğu yerler değildir.
Unutulmamalı ki, bir milleti ayakta tutan en temel unsur, dînî ve ahlâkî yapıdır. Bu ahlâkî yapıyı oluşturup korumakta en tesirli yol da, nikâhtır. Bunun için Allah Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-, onun zorlaştırılmaması hususunda ümmetini îkaz ederek:
“Nikâhın hayırlısı, külfetsiz olanıdır.” (Ebû Dâvud, Nikâh, 32) buyururlar.
Dolayısıyla nikâha külfet, yani fazladan zorluk ve yük getiren başlık parası, süt hakkı, yüz görümlülüğü ve benzeri âdetler, tamamen bâtıl uygulamalardır ki, bunların hepsi câhiliye devri kalıntılarıdır.
Cenâb-ı Hak, kulunun iffetli ve huzurlu yaşamasını arzu eder. İffeti en güzel temin eden şey evliliktir. Cemiyet içerisinde evlenmeye gücü yetenlerin evlenmesi gerektiği gibi, evlenmeye gücü yetmeyenlerin de evlendirilmesi İslâm toplumuna yüklenmiş ilâhî bir vazifedir. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyurulur:
“Aranızdaki bekârları, köleleriniz ve câriyelerinizden müsait olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah (lütfu)geniş olan ve (her şeyi) bilendir.” (Nûr Sûresi, 32)