Kastamonu Semazen Ekibi – İlahi grubu (Profesyonel Ekip) 0532 621 …
KASTAMONU’DA VE İLÇELERİNDE İLAHİ GRUBU & SEMAZEN EKİBİ 0532 621 31 93 – (ABANA, AĞLI, ARAÇ, AZDAVAY, BOZKURT, CİDE, ÇATALZEYTİN, DADAY, DEVREKANİ, DOĞANYURT, HANÖNÜ, İHSANGAZİ, İNEBOLU, KÜRE, PINARBAŞI, SEYDİLER, ŞENPAZAR, TAŞKÖPRÜ, TOSYA)
GRUP HÜKÜMRAN- VİDEOLARIMIZI İZLEMEDEN KARAR VERMEYİN
www.gruphukumran.com – www.bizorganizasyon.com
Mustafa Olcay:
0532 621 31 93 (Turkcell)
0555 228 62 39 (AVEA)
0542 480 25 50 (Vodafone)
VİDEOLARIMIZI İZLEMEDEN KARAR VERMEYİN…
İSLÂM’DA EVLİLİK
“Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mâhiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah’ı tesbih ve takdis ederim.”(Yâsin, 36)
“Ve sizi çift çift yarattık.” (en-Nebe, 8)
Bu âyetlerde zikredilen çift yaratılma keyfiyeti, aynı varlıktan iki adet şeklinde değil, yukarıda zikredildiği gibi her şeyin “erkek-dişi” veyahut da “eksi-artı” olarak yaratılmasıdır. Aksi hâlde bunlardan birinin yaratılışı fuzûlî bulunur ve böyle bir gereksizlik de Cenâb-ı Hakk’ın “müteâl”yani “bütün kemâl sıfatlarının sahibi” mânâsındaki yüce sıfatına ters düşerdi. Kısacası o çift çift yaratmış, ancak her şeyiyle birbirine benzer şekilde hiçbir ikiz yaratmamıştır. Tek yumurta ikizlerinin de iç dünyalarından parmak uçlarına ve gözlerine kadar birbirinden farklı o kadar yönleri vardır ki…
Hâsılı Allah Teâlâ, varlıkları çift çift yaratmış ve aralarına da birbirlerine yakınlık kurmaları için cezbetme ve cezbedilme kanunu koymuştur. Böylece onların maddî ve mânevî kemâlini, birbirleriyle bütünleşmelerine bağlamıştır.
Bu hakîkat etrafında bir erkeğin kadına, bir kadının da erkeğe ihtiyaç ve temâyülü, özü itibarıyla neslin devamı içindir. Ancak tek gâye, elbetteki bu değildir. Çünkü kurulan sağlam bir âile yapısı ile fertlerin rûhî ve içtimâî huzur, sükûn ve âhengi de insanoğlunun muhtaç bulunduğu son derece mühim bir gâye ve hedeftir. Bu rûhî huzur, sükûn ve âhenge ulaşmada arzu edilen zirveye ise ancak “muhabbetullah” ile varılabilir. Yani kalbin Cenâb-ı Hakk’a aşkla yönelmesi ile… Bu, Leylâ’dan Mevlâ’ya doğru bir yolculuktur…
Yani bu yolculuk için -tabir caizse- Leylâ şarttır. Çünkü muhabbetullah ile Cenâb-ı Hakk’a yaklaşabilmenin birinci merhalesini kadın-erkek arasındaki muhabbet teşkil eder. Zira muhabbet, nefsânî arzularla başlamış olsa bile onu aşmadıkça “aşk” hâline gelmez. Aşk, sevilenler üzerindeki ilâhî tecellîlerin birbirini çekmesinin adıdır.
Bu çekim kuvvetinin merkezi olan kalpler, birbirlerine muhabbetle bağlanan eşler vesîlesiyle âdeta sevdâ antrenmanları (temrinleri) yapar ve böylece muhabbetullaha hazır hâle gelir, Allah’ı sevme kâbiliyeti kıvam kazanır. Âilenin tabiî meyvesi olan evlât ile bu kâbiliyet daha da olgunlaşır, liyâkate döner.
İşte bu liyâkat ile muhabbetullahın gönülleri kuşatması için evliliğin, ilâhî emirlere uyularak gerçekleşmesi lâzımdır. Yalnızca aklî ve nefsânî arzu, heves ve temâyüllerle gerçekleşen bir evlilik -ekseriyetle- muhabbet meyvesini hâsıl etmemektedir. Dolayısıyla böylesi kurulan yuvalarda, evlilikten beklenilen mânevî olgunlaşma ve kalbin muhabbet eğitimi gerçekleşmez. Yani gönüller lâyıkıyla istifade edemez. Çünkü böyle evliliklerde insanlar, umûmiyetle nefsânî iştihaların kölesi olurlar. Mâneviyatta ilerleme şöyle dursun, gönül dünyaları daha da geriler, kuraklaşır ve soysuzlaşmaya kadar varabilir.